İslamiyetin ve Hz.Muhammedin (sav) Düşmanları

Peygamber'in amcası ve Abdulmuttalib;in oğlu olan Ebu Lehep'in asıl adı, Abdüluzza idi. Ebu Lehep, 624 yılında ölünceye kadar, Hz. Muhammed'e sav) karşı mücadele etti. Bunun için Ebu Lehep (Alev Babası /Cehennemlik) diye anılır. Ebu Lehep, Müslümanlığın en büyük düşmanlarından Ebu Süfyan'ın kız kardeşi olan Cumeyl ile evlendi. Alevilerin düşmanı, Muaviye'nin dayısı oldu. Ebu Lehep karısıyla birlikte Müslümanlara elinden gelen her kötülüğü yaptı. Hz. Muhammed,sav) ailesini ve yakınlarını İslam dinine çağırmak için topladığı zaman, Ebu Lehep, Peygamber'e, ;Tebben lek; (kahrolasıca), bizi bunun için mi burada topladın?; dedi. Bunun üzerine Kuran'ın Tebbet Suresi indirildi: ;Ebi Leheb'in iki eli kurudu ve kendisi de helak oldu. Malının da, bütün kazancının da kendisine hiçbir faydası olmadı. Yakında kendisi alevli ateşe atılacak. Karısı da ona odun taşıyacak. Karısının boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip bulunacak. (Tebbet Suresi, 1-5);

Ebu Lehep

Cüsseli ve kaba bir adam olan

624 yılında Bedir Savaşı'nda öldürülen Ebu Cehil'in asıl adı, Ebül Hakem Amr bin Hişam bin el-Mugire'dir. Hz. Muhammed'in sav) düşmanı, İslamiyetin yayılmasını önlemeye çalışanların en tanınmışlarından olan Ebu Cehil, Kureyş'in ünlü Mahzun ailesindendir. Mekke'de, Hz. Peygamber'in aleyhine hazırlanan bütün hareketlere katıldı. Müslüman kölelere eziyet ve işkence etti, Sümeyye adındaki bir kadını da mızrakla öldürdü. Kuran'ı yerdiği, peygamber'e dil uzattığı için onu kötüleyen ayetler indi. Peygamber'e suikast hareketini düzenlediyse de başarıya ulaşamadı. Peygamber, Bedir Savaşı'ndan sonra Ebu Cehil'i “Ümmetimin firavunu” diye niteledi. Kendisine Ebu Cehil adı da peygamber tarafından konuldu. 

Asıl adı Sahr bin Harb bin Ümeyye olan Ebu Süfyan'a, Ebu Hanzele de denilir. İslamiyeti, Arap ırkçılığı haline getiren zorba Muaviye'nin babasıdır... Ebu Süfyan (597-653) Mekke'nin Müslümanlar tarafından alınışına kadar müşriklerin liderliğini yaptı. Korkusundan Müslüman olan Ebu Süfyan'dan sonra, onun oğulları, Hz. Peygamber'in soyuna karşı mücadelelerini sürdürdüler. Kureyş'in Abd Menaf ailesinden olan Ebu Süfyan bütün Mekkeli zenginler gibi Hz. Peygamber'e karşı cehpe aldı ve şiddetle mücadele etti. İslamiyeti yok etmek için son ana kadar direndi.

Bir süre sonra Medineli Müslümanlar, Mekke'yi almak için harekete geçtiler.

Mekke ardındaki dağlarda kamp kuran Müslüman ordusunun durumunu kontrol için keşfe çıkan Ebu Süfyan, yenileceğini anlayınca, kendisini ve Mekkelileri affettirmek için Hz. Muhammet'in yanına gitti. Hz. Muhammed, sav) Ebu Süfyan'ı karargahta alıkoydu, görüşmeyi ertesi güne bıraktı. Müslüman ordusu Mekke'ye girince, Ebu Süfyan her türlü karşı koymanın faydasız olduğunu görerek teslim oldu.

Kılıç korkusu ile İslam'ı seçen Ebu Süfyan, Hz. Muhammed'e sav) yanaşarak oğullarını yönetim kademelerine getirtti.

Özellikle aynı soydan gelen Halife Osman zamanında bu aile iyice kuvvetlendi. Ebu Süfyan'ın oğlu Muaviye, Şam Valisi iken devlete isyan ederek savaşa kalkıştı.

O, Hz. Ali'nin (r.a) ölümünden sonra da halkın halife seçtiği Hz. Hasan'dan (r.a) zor yoluyla halifeliği aldı. Böylece, Arap kabileleri temeline dayanan yeni bir devlet kuruldu. Peygamber'in ilkeleri, ancak bu zorbaların işine geldiği ölçüde uygulanır oldu.

Peygamber Hz. Muhammed'in sav) ve soyunun en azılı düşmanı bir ailenin çocuğu olan Muaviye (610-680) kılıç korkusuyla Müslüman olanların başında gelir. Babası İslamiyet düşmanlarının önderi olan Ebu Süfyan, annesi Hz. Hamza'nın ciğerini çiğ çiğ yiyecek kadar İslam düşmanı olan Hind'dir.

Mekke'nin teslim olduğu yıl Müslümanlığı kabul etti. Kuran'da; bunların hiçbir zaman daha önce Müslüman olanlar ölçüsünde değerlerinin olamayacağına ilişkin ayet vardır. Fakat, geleneksel yönetim deneylerinden yararlanan bu aile, kısa zamanda, bütün Müslümanları yönetecek kademeye yükselmiştir.

İran'da, Hz.Ali'nin (r.a) tarafını tutan ancak babası bilinmeyen Ziyad’ı, anne ayrı, baba bir kardeş kabul ederek kendi tarafına çekti. Ziyad'ı, Basra valiliğine tayin ederek ülkenin bu kesimini kontrolüne aldı.  

Peygamber soyunun azılı düşmanlarından olan Hakemoğlu Mervan, Halife

Babası El Hakem, Kuran'a hile kattığı için peygamber tarafından baba-oğul sürgüne gönderilmişlerdi. Hz.Osman, (r.a) halife olunca yakın akrabası Mervan'ı, Mekke'ye getirtip kendisine danışman/katip yaptı. Son derece hileci olan ve yönetimi ele geçirme amacı güden Mervan, Osman'ın ölümüyle sonuçlanan isyanın el altından kışkırtıcılığını yaptı