İncinsen de İncitme
  • Hacı Bektaş - Bektaşilik

İncinsen de İncitme

Ulu Hünkar Hacı Bektaş Veli`nin incinsen de incitme ilkesi bazı kimseler tarafından ya anlaşılmıyor ya da yanlış anlaşılıyor.

İncinsen de incitme ilkesini  pasiflik olarak algılayanlar oldukça fazla. Hayatın her anında, her anlamda pasiflik ve boyun bükücülük değildir incinsen de incitme ilkesi. İncinsen de incitme ilkesi, haksızlıklara boyun eğ, göz yum, yanlışları görmezden gel, doğrularını söyleme, duyarsız kal, bütün olumsuzluklara katlan... değildir. Her ne kadar birileri ısrarla bu değerli ilkeyi hayatın bütün alanlarında pasiflik, her şeyden el etek çekme olarak lanse etse de gerçek anlamı bu değildir. Alevi toplumu İmam Hüseyin'in de dile getirdiği gibi haksızlığı onaylamayan ve zalimliğe karşı mücadele veren bir toplumdur. Başta 12 İmamlarımız olmak üzere sayısız önderimiz bu onurlu mücadelede şehit düşmüşlerdir. Bu bir gerçekken nasıl bir cüretle birileri bize ulu Hünkarın bu ilkesini 'hayatın her alanında pasif olun' diye dayatır? Hayatın her alanında değil pasif kalmak, mücadele etmek gerekiyor.

Alevi toplumu hayatın gerçekleri ile korkmadan mücadele eden bir toplumdur. Kimseyi ezmemek ve kimseye ezilmemek esastır. Birileri toplumsal manada bizleri her haktan yoksun bırakacak ama bizler incinsen de incitme ilkesi gereği sesimizi çıkarmayacağız! Böylesi bir onursuzluğu hiç bir Alevi inançlı kimse kabul edemez. Kimse bizlerin derin Batıni manalar taşıyan ilkelerimizi kaba şekilde yorumlayarak bize karşı kullanamaz. Bu çok bilmiş ileri zekalılara kalsa bizler bireysel anlamda bile bizi ticari olarak bile bile zarara uğratanlara karşı bile göz yummalıyız, hoş görülü davranmalıyız. Yani adam cingözün teki ve Alevi inançlı birisini bile bile zarara uğratıyor ama Alevi inançlı kişi onu incitmemek için hiç bir girişimde bulunmayacak. Ya da bir kimse tarlamıza, evimize, iş yerimize el koyacak bin bir emekle oluşturduğumuz birikimlerimizin üstüne oturacak ama bizler incitmemek adına sesimizi çıkartmayacağız! Yani bizden incitmemek değil, enayilik bekleniyor. Birileri resmen bizleri enayi konumuna getirmek istiyor. Bu soysuzlara gereken cevabı vermek her Alevinin boynunun borcudur. Kimse kelime oyunlarıyla bizleri dolandırmaya kalkmasın. Bunları tarih boyunca sayısız kere alt ettiğimiz gibi günümüzde de gelecekte de alt edecek Alevilik bilincimiz vardır.

İncinsen de incitme ilkesinin hayatın her alanında pasiflik olmadığını açıkladık. İncinsen de incitme ilkesinin özü; kendisiyle, çevresiyle, doğayla barışık, hoşgörülü, alçak gönüllü, erdemli, tevazu sahibi, turab olmaktır. Af edici olmaktır, gönül kırmamaktır. Bütün bunlar elbette yapılan haksızlıkları onaylamak değildir. Aksine, eğer haksızlık varsa ve buna müdahale edilmiyorsa o zaman incinilir.

Haksızlığa karşı gelmemek bir yerde onaylamaktır. Bu durumda insan en başta kendisini incitir.

İncinsen de incitme, insanlara olabildiğince hoşgörülü yaklaşmaktır. Hatalarını, onları kırmayacak şekilde düzeltmektir. Ama asla yapılan hatalara, yanlışlara göz yummak değildir. Sürekli ve bıkmadan doğruları en güzel şekilde dile getirmek ve en mükemmel şekilde uygulamaktır.

Olayın özü bu şekildedir. Kimse kavramları kullanarak kendi yanlışlarının üstünü örtmeye kalkışmasın. Yaşananlar tanıktır ki, bu tür dalaverelere kanmıyoruz. En doğru olanı yanlışlarına kılıf bulmak yerine bir an önce bunları nasıl düzeltirim diye düşünmek ve çabalamaktır. Böylesi en anlamlısıdır.