Otman Baba adı her zaman Sarı Saltuk, Kızıl Deli Sultan gibi batıda tekke kurmuş pirlerle birlikte anılır. Tekkesi Bulgaristan sınırları içinde bulunan Hasköy’dedir. ölümünün hemen ardından kendi adına yazılmış Otman Baba Vilayetnamesi’yle ünlenmiştir. Bu Vilayetname yol evlatlarından Küçük Abdal tarafından kaleme alınmıştır. Bu yol evladı Otman Baba’nın yolunu iyi öğrenmiş, onun tarikatının yollarını, geleneklerini, tekkesinde neler yaptığını, neler yapmak isteyip de yapamadıklarını çok iyi bilen bir halifesidir. Bu velayetnameye göre Şeyh Otman Baba yedi dilimli taç giyer, bunlardan iki dilimlisi Elifi Horasani, dört dilimlisi de Hüseyini taç diye adlandırılmıştır.
Otman Baba’nın doğumu konusunda yeterli bilgi bulunmamasına karşın onun l478’de Hakka yürüdüğü hakkında kayıtlar vardır. Bu büyük Kızılbaş pirinin görüşleri Avrupa topraklarına yayılmış, çeşitli bölgelerde tekkesinde yetiştirdiği öğrencileri vardır. Bu öğrencileri Baba’nın görüşlerini Alevi Bektaşi felsefesi çerçevesinde yaymışlardı.
“Kızılbaşların yayılma bölgesi, Romanya ‘da Babadağ’dan başlayarak bütün Karadeniz kıyısınca uzanır. Kuzey-doğuda Silistre ‘yi, Dobruca, Kubrat, Razgart, Rusçuk, Targovişte, Sliven, Yaınbol, Otman Baba taif1sinin bulunduğu Haskova Kırcali ile Rodop dağlarına ve Balkanların en büyük Kızılbaş merkezi olan ünlü Kızıl Deli tekkesinin bulunduğu Yunanistan ‘da Dimetoko ‘ya kadar Deliormcın bölgesini içine alır” (MELİKOFF, İrene:Uyur iken Uyardılar, s.140 )
Balkanlar’da Alevi yerleşimi ve genişlemelerı içinde payı bulunan pirlerden bir tanesi şüphesiz ki Otman Baba’dır. Otman Baba, Sarı Saltuk, Kızıl Deli Sultanlar olmasa idi Balkanlarda insansal fikirlerin, yani özü insan diyen,eşit üretip,eşit paylaşım yapan fikirler belki de uzun bir süre yayılma olanağı bulamayacaktı.
Balkanlar’da Alevi yerleşimi ve yayılmacılığı bir gereklilik olmuştu.
Aleviliğin yedi ulu ozanlarından birisi Otman Baba’nın okulundan yetişmişti. Bu konudaki görüşü yine Melikoff’a bırakalım “Yemini 1494-95 doğumlu olmalıdır. Bu tarih tarikate doğuş tarihi de olacaktır. Çünkü İbrahim Baba’nın müridi olan Yemini Akyazılı Otman Baba ‘nın tarikatındandı
Vilayetname’de Otman Baba şöyle anlatılmaktadır. “Ela gözlü, yassı yağırnılı, kızıl benzi vardı. Mücessem heybetli, nazan ibretli, zahiri kuvvetli, batın nihayetsizdi.
Otman Baba’nın asıl adı Hüssam’dır. O’na cömertliği nedeniyle de Gani diye de çağırırlarmış. Bazan isminin başına Şah kelimesi de kullanılarak Şah Hüsam Gani de derlermiş. Babalık mertebesine gelince de Otman Baba diye anılır olmuş. Adı ne olursa olsun birşey farketmez. Ancak Otman Baba’nın yaptıkları hizmetler ve yetiştirdikleri öğrenciler Rumeli topraklarını adeta fethetmiş gibidirler. Adı Hüsam Gani de olsa bunlar bu babanın adının duyulması için hiç de fark etmeyecekti.